"Bu akşam da çalışacak mısın Nazlı?"
" Evet, Düğün için siparişi yetiştirmem lazım. Yarın sabah teslim etmem gerekiyor."
" Kaç gündür akşam sabah çalışıyorsun. Bitkin görünüyorsun."
"Çalışmak bana iyi geliyor biliyorsun. Hem böyle mutluyum." diyen Nazlı bir dışarıya bakıp bir anda beliren kara bulutları görünce " Yağmur yağacak." dediğinde uzaktan gelen gök gürültüsü bunu doğrulamıştı.
Ferah gittikten sonra doğruca mutfağa giden Nazlı Milat hemen işe koyulmuştu. Müzik çalarda sevdiği grup Athena"nın "Ben böyleyim" şarkısı çalıyordu. En sevdiği şarkılardan biriydi bu. Nazlı milat düğün pastasını yaptıktan sonra sıra aperatif olan kurabiyeleri yapmaya başlamıştı. Tatlı ve tuzlu olmak üzere iki çeşit yapılacaktı. Daha önceden yoğurduğu tatlı kurabiyenin hamurunu dolaptan çıkarıp şekil vermeye başladığı sırada şiddetli gök gürültüsü onu yerinde zıplatmıştı. "Kesin bir yere yıldırım düştü" diye geçirdi içinden. Cama vuran yağmur taneleri şiddetini artırmıştı. Korkusunu ve gök gürültüsünün sesini bastırmak için müziğin sesini daha da açmış şarkıya eşlik etmeye başlamıştı.
Değer saklanma hiç geçer zaman
Böylede geçer ya sev ister vazgeç
Beklentiler sadece üzer
Ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
İşi bittiğinde saat bir buçuğu geçiyordu. Yorgunluktan gözlerinin önüne perde inmişti adeta. Göz kapakları ona itaat etmiyordu. "Mutfağı da sabah toplarım artık" deyip ışıkları söndürüp evine çıkmaya hazırlanıyordu ki pastahanenin içine vuran ışığı farketti. Işığa doğru dönünce pastahanenin parkında duran aracı gördü. Gözlerini kısıp aracın içindeki kişiyi görmeye çalıştıysa da başarılı olamamıştı. İçi ürpermeye başlamıştı Nazlı Milatın. Herhangi bir saldırıya karşı kendini savunmak için eline bir şeyler almak için etrafına bakındı. Karanlıkta eline alabildiği tek şey oklava olmuştu. Araç ani bir gürültüyle çalışmış hızla oradan gitmeye başlamıştı. Nazlı Milat aracın çıkardığı o korkunç sesle birlikte iyice gerilmişti. " O araba neden oradaydı? Beni mi izliyordu? " diye kendine sorular soruyordu. Araç gittikten sonra hemen ışıkları yakıp doğruca kapıya yöneldi kapının kilitli olduğunu kontrol etmek için. Gök gürültüsünden sonra beliren şimşek geceyi aydınlattığı sırada aracın gitmediğini yolun karşı tarafında kendisine bakan birisinin olduğunu gördü. Ama bu sefer korkmak yerine içini endişeyle karışık mutluluk kaplamıştı. Gözlerinden süzülen bir damla yaş belirmişti. Etraf karanlık olsa da Nazlı Milat hep aynı yere bakıyordu Yahyayı görmek için.
4 yorum:
Peki görebildi mi Yahya'yı? Merak ettim şimdi. En güzel yerinde bırakılan arkadı yarınlar gibi oldu.Kaleminize sağlık:)
Ebemkuşağı;
Onu finalde öğreneceğiz :))
Ben de merak ediyorum nolcak?
Daha Mutlu Yaşam;
Final geldi :)) Okuyup öğrenebilirsiniz :) Teşekkür ederim..
Yorum Gönder
Yorumunuz değerli:)
Link paylaşılan yorumlar yayınlanmayacaktır..