8.06.2018

Ahmak Tilki (!) Tekrar


Arkadaşlar uzun zamandır yoktum ve artık geri dönme vakti geldi. ben yani hikaye yazana kadar daha doğrusu yazabilene kadar ( inşallah kısa sürede) yazdıklarımı tekrar paylaşım yapacağım.. Bu arada beni İnstagramdan takip ederseniz sevinirim. geri dönüş yapacağım mutlaka.. Bu arada gelen yorumlara bu kadar geç cevap verdiğim için özür dilerim..



Mevsimlerden dört mevsim bugünlerde.. Yaşadığımı değil de hissettiklerimi yaşıyorum.. Koca evde şu rutubetli küçük odaya dünyamı sığdırdım. Camın kenarında duran yatağım darmadağınık.. Üzerinde katlanmayı bekleyen bir yığın çamaşır.. Canım iş yapmak istemiyor.. Servis masasının en küçüğü, odamın kenarında kırık kristal kesme vazonun içindeki sahte çiçeklere değer katmış gibi gözüküyor.. O da sahte!


Yatağımın yanında duran küçük komodin, iki gözlü, koyu kahve, kenarlarında altın yaldızlı ince çizgiler, onunda rengi soluk, yaldızları ise sönük.. En değer verdiğim şey ise odamın penceresi.. Hey gözünü sevdiğimin manzarası.. Ne hayallerime gebesin sen.. Koca çınar! Ayakta durmaktan yılmayan kaç yaşında olduğunu tahmin bile edemeyeceğim asırlık ağaç..Dallarından yapraklar düştüğüne göre sonbaharı yaşıyorsun.. Yeşilden kırmızıya, yer yer sarıya çalık renk cümbüşü, renkli baloları aratmayan cinsten. Dallarının arasından alabildiğince görünen gökyüzü, masmavi. Parça parça olan  bembeyaz pamuk bulutlar.. Söylesene şimdi hayallerime gebe bir manzara derken yalan mı söylüyorum.. Uzaktan gelen çocuk kahkahaları, çınarın ev sahipliği yaptığı bülbüllerin mırıldandığı eşsiz senfoni.. 

Koca ev! Öyle dedim değil mi? Benim için kocaman, evet! Yalnızlığıma mahküm olmuş birisi için iki göz odası olan bu ev(!) benim için kocaman değil de nedir? Ah! Ben mi? Zavallı diye adlandırılan kimsesizim.. Kimsem olmadığı için değil kimsesizliğim. Kimseler tarafından anlaşılamadığım için kimseyim. Kimsem kimim yani! Anlaşılmak mı zor anlamak mı? Ya da hangisi daha kolay?

Olmayacak bu oturduğum yerden usulca kalkarken bile çatırdayan koltuğa heybetli bir küfür savurdum. Sürahiden bardağa su döktüm. Titreyen elim suyu taşırmıştı. Yayılan su mürekkebe  oradan da hislerime tercüman olmuş kağıda bulaşmış, siyah mürekkepse yuvarlak halini alıp anlamsızlığa doğru hissiyat kazanmıştı. Bunu da becerememiştim, su içmeyi yani.. Ortalığı batırmak değildi amacım. Sadece su içmekti. Şu kadarcık kolay olan işi bile düzgün yapamamıştım. Peh! Anlamak mı anlaşılmak mı daha zor ya da kolay. Yok efendim ne kolay ne zor. Yapabildiğin kadar kolay yapamadığın kadar zor. 

Bre çüş! Saat ikindi vaktini ne zaman geçti. Biraz diye uzandığım eskiciden aldığım suntası dökük çekyattan baya geç olarak kalkmışım yine. İşsiz ahmak! Elimde su bardağını içim kanarcasına başıma dikleyip kana kana suyumu içtim.. Doymadım. Sürahideki suyu tekrar doldurdum bardağa, bu sefer dikkat ettim dökmedim suyu, dikledim kafaya bardağı, kana kana içtim suyu.. Bir guruldama geldi kulaklarıma.. "Hey yeter suya ihtiyacım yok biraz yemek ye" diye isyan eden mideme aksi cevap olarak çalışmaktan şiş ve yaralar içinde olan elimle karnıma vurarak " Kapa çeneni" diye öfkeyle bağırmıştım.. Sanki ben bilmiyordum yemek yemeyi.. Ellerimi cebi olmayan pantolonumun hayali cebine sokarak, cebi içini dışarı çıkartarak " meteliğe kurşun atıyorum, sen gel yemekten bahset!" diye usulca söyleniyorum.. Penceremden dışarı bakıyorum. Çınarla göz göze geliyoruz. Bir müddet bakışıyoruz öyle. Ama yardımcı olmuyor bana koca çınar. Usulca söyleniyor bana : Rüzgar başladı sıkı giyin..

Elimde olmayan bavulum ve yine olmayan paltomla çıkıyorum sokağa.. Gidiyorum artık.. Herkese küs! Ama dargın değilim diye avutuyorum kendimi.. Anlamadım mı anlatamadım mı? Ya ben eksiğim ya da çoğuları anlayışsız ve yahut ben hep anlayışsızlara denk geldim.. Elimde dumanı tütmeyen sigaramı ağzıma götürüp hayali çakmağımı ateşliyorum.. Çınar yardıma koşup rüzgarı üfleyip söndürüyor ateşi.. Ve ben tilkiyim! Ahmak tilki.. Kürtçü dükkanına dönmek üzere gidiyorum..




Merhaba arkadaşlar. Bugün sadece canım yazmak istedi. İstediği içinde belli yada belirsiz yazdım.. Yazdıkça yazasım geldi.. Kalemle özlemişiz birbirimizi ne yapayım. Çok ıssız bıraktım onu uzun zamandır. Gönlünü almak icap etti. Barıştık! Müjdesini vereyim :)) Keyif alarak okursunuz umarım :))


İnstagram adresim için :BURADAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuz değerli:)
Link paylaşılan yorumlar yayınlanmayacaktır..

 

BAYAN HOHORİ YAZIYOR. Published @ 2014 by Ipietoon