Bir Bavul Meselesi

Öyle büyümüş ki içimizde ki yalnızlık,

Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz. 

Beklerken de yavaş yavaş ölmeyi seçmişiz.

                                            

                                           Cemal Süreya

Nereye koydun bavulumu söyle çabuk. İçine hırslarımı, umutlarımı, yarım kalmış hayallerim ve çalınmış mutlulukarımı koyacağım. Gideceğim... Gideceğim de öyle sessizde olmayacak gidişim.. Birilerinin gözüne soka soka, gösterişli bir tören yaparak gideceğim

Kımıldamayan kırık kanadımı tamir ettim. Uçacağım. Zihnimdeki yoksul sırlarıma doğru... Bastırılmış duygularımı artık özgür bıraktım. Dağ bayır, sokak, kıyı köşe.. Her yere saçtım onları.

Dilim lâl. Gerçek olmayana...

Zaafında kaybolup, bencilliğinde hapsolana, birilerinin mutsuzluğundan mutlu olana, bir fotoğraftaki sahte gülümseyişin ardında ki o gözlerin gerçekliğini kimse görmüyor.

Dilim lâl. Kulaklarım sağır, gözüm kör, duygularım yok.

Hissiz kaldım gerçek olmayana..

Bir sonbaharın hüznü var omuzlarımda

Kışın soğukluğu ile sarsılıyorum adeta

Gri puslu bir gün ve

Ben dolu bavulumla yola koyuldum.

Gidiyorum!

Gidiyorum.