5.16.2019

Hint Kumaşı*


 Misafirleri yolcu eden babam içeri girdiğinde bende pencereyi kapatmıştım. Yatağımın üzerinde oturup tutmakta zorlandığım gözyaşlarımı akıtmaya başlamıştım. Ne kadar ağlamak istemesemde gözyaşlarım yanaklarımda sıcaklığını bırakıp ellerimi ıslatıyordu. Sevmediğim biriyle evlenmek istemiyordum. Ama ne annem için ne de babam için benim duygularımın bir anlamı vardı. Onlar için sadece bir kumaştım. Hint kumaşı.

Annemde öyle derdi hep. " Sen bulunmayan hint kumaşısın." Senin şu güzelliğin başımıza iş açacak diyip ilk okulu bitirdikten sonra liseye gitmeme izin vermemişlerdi. Şimdi ise onsekiz yaşındaki kızlarını evlendirmekte hiç bir problem görmüyorlardı. Daha beni kiminle evlendireceklerini bile bilmiyordum.
 İçeriden gelen babamın sesine kulak verip dinlemeye başladım. 
" Sonunda kurtulduk lan karı. Senin şu kızın varya bundan sonra hayatı boyunca sefalet nedir bilmeyecek." diyen babamın sesindeki neşe sinirlerimi bozduğu gibi içimdeki gizli yerde duran isyanı ortaya çıkarmıştı. Odanın kapısını hızla açıp koltukta oturan babamın karşısına geçip bağırmaya başladım
" Hayır evlenmeyeceğim. İstemiyorum. Hayatım benim. Evleneceğim kişiyi ben seçeceğim. Siz değil. Ben satacağın bir mal değilim. Sırf zenginler diye beni tanımadığım kişiyle evlendiremezsin."

Babamın bana tokat atmasıyla yere düşmüştüm. Ağzımda hissettiğim kan midemi bulandırmıştı. Babamın saçlarımı tutup çekiştirmeye başlamasıyla derimin kopacağını düşünmeye başlamıştım.
" İstemiyor musun? Sana soran oldu mu?! Şuna bak Emine. Ona sağladığımız fırsat için bize teşekkür edeceğine onun yaptığına bak hele."
Annem beni babamın zulmünden kurtarmış kulağıma " Sessiz ol!" demişti.
" Yarın hoca nikahıyla evleneceksin." diyen babama bakıp " Evlenmek istemiyorum." diye söylediğimde üzerime gelen babamdan korunmak için kollarımla bedenimi korumaya çalışsam da aldığım darbeler fazlasıyla canımı yakmıştı. Annemin beni kurtarmak için babamı kolundan çekiştirmeye başlasa da nafile. Gözlerini hırs bürümüş olan babamın aklında evliliğimin sağlayacağı çıkarlar vardı.


Sizleri yormamak için bu bölümü kısa tutmaya çalıştım. Yorumlarınız ilham kaynağım  :)) Değerlisiniz :)

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Gerçek mi kurgu mu ?

Bayan Hohori dedi ki...

Biçay;

Hoşgeldin öncelikle :)
Tamamen kurgu :))

fatmauzmez.blog dedi ki...

duyup bilmesekte gerçekte maalesef hala böyle olaylar bazı evlerde yaşanıyor,
gerisini merakla bekliyoruz....

Bayan Hohori dedi ki...

Fatma Üzmez(blogdakicin)
Maalesef doğru.. Dört duvar içinde neler oluyor kimse bilmiyor ya da bilmezlikten geliyor.

Birpembesever dedi ki...

Hikayen bir nevi toplumsal sorunumuz olan konulardan birine de değinmiş. Kalemine sağlık!

Bayan Hohori dedi ki...

Birpembesever

Toplumsal sorunlarımızdan maalesef. Teşekkür ederim ☺

Yurdagül Çelik dedi ki...

Ah bu baskılar ah...Devamını bekliyoruz....

deeptone dedi ki...

heeey çok güzeeel, baksanaaa izlediğim ve çok sevdiğim malezya pakistan endonezya dizileri gibi gidiyo konusuuu :)

Bayan Hohori dedi ki...

Yurdagül Çelik;
Devamı geldi bile :)

Bayan Hohori dedi ki...

deeptone;

Kore dizileri izlemişliğim var lakin Endonezya ve Malezya dizileri hiç izlemedim :)

Yorum Gönder

Yorumunuz değerli:)
Link paylaşılan yorumlar yayınlanmayacaktır..

 

BAYAN HOHORİ YAZIYOR. Published @ 2014 by Ipietoon