Yağmurun çamura çevirdiği patika yoldan koşan Zeynep "N'olur babam gelmemiş olsun." diye dua ediyordu. Hava karardı kararacaktı. Ayakları tamamen ıslanmış, üşümeye başlamıştı. Eve vardığında içini korku kaplamıştı. Babasının topukları kırılmış olan ayakkabıları kapının önünde duruyordu. İçeri girmek yerine ellerini ovuşturup kapının önünde dolanıp duruyordu. İçeriden gelen sesle babasının her zaman ki gibi çakır keyif olduğu anlaşılıyor ve annesine bağırıyordu. " Yok ben girmeyim içeri. Ya da gireyim." diye bir ileri iki geri gidiyordu Zeynep. " Ya anneme bir şey yaparsa." İçi içini kemiriyordu, korkuyordu, titriyordu. Titremesi üşümesinden değildi. Olacaklardan haberi vardı. Babası yine vuracaktı. Hem annesine hemde kendisine ve yine yardıma gelen kimse olmayacaktı.