10.26.2020

Bir Ah Vardı: Geçmişin Kapısı

 




Sazı elinde girmişti kahvehaneden çeriye. Başındaki kasketi kendisini daha da yaşlı göstermişti. Uzun ve yassı burunlu, burnunun sağ tarafında koca bir leke vardı. Doğum lekesine benziyordu. Bıyıkları beyazlamaya yüz tutmuş, hayat yorgunluğunun belirtisi olan mercan gözlerine, kapakları et yığını halinde düşüvermişti. Yüzü o kadar zayıftı ki elmacık kemikleri yüzünde bir taş gibi biçimsizce duruyordu. Zayıf bedenini ayakları zor taşıyordu adeta. 

10.17.2020

Masal Diyarı






Bir yerde duymuştum. Deniz kabukları okyanustan dalga seslerini içine hapseder. Kıyıya vurur ve birisinin kendisini bulmasını bekler. Bulan kişiye, bulunmadığı diyarlardan belki de hiç tanık olmayacağı sesleri dinletirmiş. Bir yanında denizin hışırtısı bir yanda deniz kabuğunun hediyesi. Bir mırıltı dökülür  huzurla dudaklarından. Orkestranı kurmuşsundur o anda. Kalbin ritim tutmuş. Eşsiz bir seyircin var. Doğa!

10.07.2020

Seher Vakti

 




 Seher vaktinden sonra başlar yaşam telaşı, önce usul usul. Nefes kadar yakın ölümün eşiğinde yaşamaya devam ederiz her şeyi unutmuşçasına. Varoluş amacı güdülmeden.. Unuttuklarımıza varsaydığımız gayelerimizden kopuk. 

10.06.2020

Bir Şarkı- Men Seni Gördüm Ay Işığında

 



GÜNAYYDIIINNNNN :)))

Bu şarkıyı sizlerle paylaşmak istedim ama daha çok Bu şarkıyı kanalında paylaşan kişinin açıklama kısmına yazdığını paylaşmak istedim ama buraya aktarmak doğru olur mu diye düşündüm. Umarım açıklamayı okursunuz :) Yorumlar ayrı bir dünya.. Evet ben de  müziği dinlerken yorumları okuyorum :)))


10.05.2020

Kavanozun Dibi -2-


 Kahvaltı yaptıktan sonra mutfağı toplayıp doğrudan odama geçip hazırlanmaya başladım. Babam iki dakikada hazırlanıp dışarı çıkmış dışarı çıkarken de çabuk olsun demişti. Annemle bizde ev daha toplu olsun diye bir yandan hazırlanmaya çalışırken bir yandan yatakları toplayıp evin dağınık olan diğer odalarına ufak dokunuşlar yapıyorduk. Annem bir yandan babama kızıyor bir yandan acele ettiği için eli ayağına dolaşıyordu. Hal böyle olunca daha da çok sinirleniyordu.

10.04.2020

Haydi Sohbete :)

 


Bugün her zamankinden farksız geçti.. Güldüm, yeri geldi kızdım yeri geldi öfkelendim.. Artık uyandığımda bugün ne gibi sürprizler bekliyor diye düşünmeden edemiyorum. Sabah zihin sporu oldu bu galiba... Kıskıvrak ele geçirilmiş ama çırpınmaktan da asla vazgeçmeyen o şey modundayım. ŞEY.. Hani ne olduğunu bilirsinde isim koyamazsın ve "şey" dersin sadece.. O şeyler gittikçe artıyor bende.. Yani isim koyamamak değilde o ismi yaftalamaktan utanıyorum kendimce sanırım. Ama neyse diyorum sonra.. DEĞMEZ! Gerçekten değmiyormuş...

10.01.2020

Davacı





Gri bulutlardan dolayı birkaç gündür hapsolmuştuk kara günlere. Havada tek düzelikte esen meltemle puslu hava daha da boğucu hale geliyordu. “ Kara bulutlar, dökün artık şu bereketinizi üzerime. Bakın, görün artık; yeşilden sarıya döndü yapraklarım. Mevsim yaz. Dallarım kuruyor artık.” diye hüzünle söylendi Davacı ama kimse duymadı onu. Artık mecali de kalmamıştı ya. İncecik dalına tutunan küçük mor renkli kelebeğe baktı şefkatle. Sonra yuvalarında ötüşen, annelerini bekleyen üç kırlangıç yavrusuna. Henüz tüyleri belirmemişti bu yavruların. Uzaktan geçen martıya seslendi. Lakin sesini duyuramamıştı. Semada süzülen martının peşinden öylece baktı. Uzaktan gelen çocuk sesleri.. Ayak sesleri ve gülüşmelerini duyuyordu. Uzun zamandır hasret kaldığı bu sesleri hep uzaktan duyuyordu artık. Peki neydi Davacıyı bu kadar yaralayan? Özlem? İhanet? Acımasızlık? Davacının hikayesi belki de burada başlıyordu ya da son buluyordu. Onun dostları Davacıda ki bu durgunluğu sezinlemişlerdi lakin bir türlü anlam veremiyorlardı.
 

BAYAN HOHORİ YAZIYOR. Published @ 2014 by Ipietoon