" Ne o hiç konuşmuyorsun bu akşam?"
" Hıh.. Efendim abi"
" Ya diyorum ki şu Yahya'yı evlatlık alsam"
"Olur olur. İyi düşünmüşsün abi" derken Nazlı Milat gözlerini kapıdan ayırmıyor "Ne konuşuyorlar ki" diye düşünmekten kendini alamıyordu.
Bakışlarını kahkaha atan abisine çevirip " Neden gülüyorsun abi?" diye sormuştu. Hasan kahkaha atmayı durdurduğundan kapıdan içeri giren Yahya'ya " Seni evlatlık alıyorum Yahya. Nazlıdan onay geldi" deyip kahkaha atmaya devam etti.
Nazlı kanının çekildiğini hissetmeye başlamıştı. Ellerini nereye koyacağını bilemiyor, Yahya'ya bakamıyordu. Yahya ise Nazlının tam karşısına geçip oturmuş bacak bacak üstüne atmıştı. Oda da uzun bir süre sessizlik hakim olurken Ferah bu sessizliği " Hadi çocuklar saat geç oldu Hasan amcanız sizi eve bıraksın" diyerek bozmuştu.
Evde sadece üçü kalmıştı. Çocuklar gittikten sonra Ferah kızını kollarına alıp "Haydi bakalım uyku vakti" deyip Lila'nın odasına doğru gittiklerinde Nazlı ve Yahya baş başa kalmıştı.
"Uff! Ferah mahvedeceğim seni bizi neden yalnız bıraktın ki"
" Ne!" diyen Yahya'ya bakabilmeyi başarmıştı Nazlı Milat..
"Bir şey mi oldu?"
"Ferah'a mı kızdın?"
Ellerini yanına koyup kendine çimdik atıp " Aferin kızım. Böyle rezil olmaya devam et. Bravo sana" diye düşünüp " Yok hayır. Yani ne olacak, bir şey yok." diye söyleyip masadan tabakları alıp mutfağa kaçmıştı. Tabakları tezgaha koyduktan sonra eliyle başına vurup kendine kızmaya başlamıştı. Bir süre mutfakta oyalandıktan sonra oturma odasına gittiğinde Yahya telefonda birisiyle konuşuyordu. Nazlı oturmak yerine masayı kaldırırken Yahya da onu izliyordu.
Hasan geldiğinde bir süre daha oturduktan sonra Nazlı "Abi ben gideyim"deyip ayağa kalktığında " "Dur bırakayım seni" diyen Hasan'a " Sorun olmazsa ben bırakırım Nazlıyı." demişti Yahya. Hepsi birlikte Nazlıya bakıp vereceği cevabı bekliyorlardı.
Yahya arabayı kullanırken bir yandan da yanında oturan Nazlıya kaçamak bakışlar atıyordu. Nazlı aklından atamadığı "Acaba beni duydu mu?" düşüncesi içini kemirirken Yahya'nın kendisine attığı bakışları gözünden kaçmıyordu.
Araç pastahanenin önünde durduğunda Nazlı inmek için kapının kolunu çektiğinde kapı açılmayınca bakışlarını Yahya'ya yöneltip "Kapıları açar mısın?" diye sorduğunda "Ya sen! Sen de bana kalbinin kapılarını açar mısın? diye sordu. Nazlı elleri kapının kolunda bakışları Yahya'da sanki nefes almayı unutmuşcasına hareket etmeden dururken kısa süre sonra Yahya kapıların kilidini açıp " Git Nazlı Milat" diye söyledi.
Nazlı Milat o an ne yapacağını bilmeden bilinçsizce aracın kapısını açıp aşağıya indi. Yahya arabasıyla hızlı bir şekilde yanından giderken " O kapılar sana hep açık" diye fısıltıyla söyledi Nazlı Milat. Kalbi acıyordu Nazlı'nın. İstemsizce akan gözyaşlarına engel olamıyordu.. " Sen aptalsın Nazlı." deyip ağlamaya başladı..
Sınavlar bitti çok şükür. Baya oldu bloga girmeyeli. Hele bu hikayeyi yazmayalı çok çok oldu ki yeni bölüm gelmeliydi.. Özlemişim bende yazmayı.. Parmaklarım klavyede tuşlara dokunurken klavyeden çıkan ses mutlulukmuş meğer..
Hikayenin finaline çok az kaldı.. Bakalım neler olacak. :))) Sürpriz söylemem :)))
6 yorum:
Özlemiştik, gelmen bizi mutlu etti :)
Daha Mutlu Yaşam,
Çok teşekkür ederim. Geldiğim için bende mutluyum 😊🌹
Hoşgeldin canım :) E-mail üyeliği de yapayım gelmişken sitene.
Özledim seni.
Nazlı Milat ve Yahya, bakalım son nasıl olacak ?
Sınavların iyi geçmiştir dilerim kızım, sevgilerimle :)
Offf süperdi canım ya :))) Çookkk beğendimmm, devamını bekliyorum :))) o güzel yüreğine sağlık, yorulmasın kalemin. Ne güzel dedin klavyeden çıkan ses mutlulukmuş diye :))
Ece Evren;
Teşekkür ederim abla. Bakalım nasıl sonlanacak 😄
Büşra Gürbüz;
Teşekkür ederim 🌹
Gelecek en kısa zamanda😄
Yorum Gönder
Yorumunuz değerli:)
Link paylaşılan yorumlar yayınlanmayacaktır..